İstanbul'da yaşıyorsunuz, trafiğinden, hızlı yaşamından, kalabalığından bunaldınız..
Kaçacak yer arıyorsunuz ama bulamıyorsunuz?
İşte size İstanbul içinde bir küçük bir kaçamak şansı...
Büyükada!
Büyükada dediğimizde bazılarınız ne alaka şimdi diyecektir. Bizde ilk başlarda öle düşünüyorduk. Fakat Büyükada'nın kendi içinde bir sürü bilinmeyen gizli noktası olduğunu fark edince
keşke daha önceden keşfetseymişiz diye hayıflanmadan edemedik.
Büyükada'ya gitmek artık eskisinden daha kolay. Bostancı'dan 30 dakikada bir büyük motorlar kalkıyor.
Bu sayede rahatca ve kısa zamanda direk olarak Büyükada'ya gidebiliyorsunuz.
Uyarmadan geçmeyelim: Büyükada yazın özellikle haftasonları yazlıkçıların akınına uğruyor ve bu yüzden ilk etapta çok kalabalık gelebilir. Özellikle Büyükada Saat Meydanı..
Ama merak etmeyin sizi yönlendireceğimiz yer daha sakin bir alan...
Şimdi gelelim motordan indikten sonra ne yapacağınıza..
Eğer adanın kendine has ulaşım araçlarını denemek isterseniz ki biz öneririz.. İstanbul araba trafik kaosu sonrası adada kendinizi başka bir dünyada hissetmenizi sağlıyor faytonlar.. Atların kendine has kokusu bile büyükadayı ÖZEL hissetmeye yeter.. Ne demek istediğimizi faytona bindiğinizde anlayacaksınız..
Gideceğiniz nokta : Lunapark bölgesi. Şu sıralar (2011 yazı) tarife 20TL. Maksimum 4 kişi binebiliyorsun
uz.. Eğer büyük grup gidiyorsanız bir kaç fayton kiralamak zorunda kalabilirsiniz..
Lunapark bölgesine ille de faytonla gitmek zorunda değilsiniz. İkinci seçenek: BİSİKLET kiralamak. Eğer ben gencim biraz spor yapmak istiyorum diyorsanız bisiklette güzel bir seçenek.. Ama unutmayın ada coğrafyası düz bir satıhtan oluşmuyor. Yani bir sürü tepe çıkıp ineceğinizi bilerek bisiklet kiralayın lütfen...
Veya üçüncü seçenek, genellikle bizim yaptığımız YÜRÜMEK. Biraz uzun bir yol gelebilir ama özellikle büyükadaya ilk defa geliyorsanız inanın bize ada yollarında yürümek hoşunuza gidecektir..
Lunapark meydanına bu 3 yoldan birini kullanarak geldiğinizi varsayıyoruz.. Bu meydandan
yukarıya doğru çıkan bir yokuş göreceksiniz. Eğer o yokuşu tırmanabilirseniz, adanın en tepe noktasına ulaşıp müthiş bir manzaraya sahip olacaksınız. Ama UYARIYORUZ gerçekten oldukca dik ve uzun bir yokuş... Tepenin üzerinde de bir küçük manastır var. Ziyaret edebilirsiniz...
Bizim önereceğimiz mekan meydanın sağından faytonların takip ettiği yoldan gidildiğinde ulaşabileceğiniz bir noktada... Bu dar yolu takip ettiğinizde 800-900 metre sonra sağ tarafta şu levhayı göreceksiniz.. İşte mekanımız burası.. Mavi club
Güzel sakin bir bahçede kendinizi doğanın içinde bulacaksınız.. Kuşların rüzgarın sesini çam ağaçlarının altındaki hamaklara uzanarak dinleyebileceksiniz. Çok zengin olmayan ama taze yemek çeşitleri ile kesenize uygun olduğunu da söylemeliyiz...
Büyükadaya gittiğinizde sadece mavi club ile sınırlamayın kendinizi.. Büyükadanın kendine özgü waffle'ları çok leziz oluyor.. Aşağıya meydana geldiğinizde mis gibi waffle kokusu sizi şaşırtabilir.. O yüzden çok yemek yememenizi ve waffle için midenizde yer ayırmanızı öneririz.. Ayrıca büyükada her geçen sene kendini geliştiriyor. Daha bu sene Migros market yeni bir şube açtı büyükadaya. Kahve dünyası ve Anadolu klubu de büyükada'nın üzerindeki yerini uzun süredir koruyor.. Adada otel ve pansiyonlar dışında denize girebilmeniz için güzel temiz plajlar da mevcut..
Bu yüzden Büyükada İstanbul yaşamından küçük kaçamaklar yapmak için süper bir mekan.. Bizce hemen kendinize küçük de olsa zaman ayarlamanız ve büyükada özelliğini kaybetmeden gidip görmeniz.. Çünkü adanın her mevsimi farklı güzellikte.. Şu sıralar hazır zamanı - Kaçırmayın !!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder