Biliyor musunuz? Kış ayları boyunca muhtelif zamanlarda neredeyse her Avrupa şehrinde cıvıl cıvıl bir karnaval sizleri bekliyor!
Türkiye’de bizim için yazlar gezip eğlenmek, kışlar ise
evde oturup yaz için planlar yapmak mevsimidir çoğunlukla. Özellikle yurt dışı
gezilerimizi bahar ya da yaz mevsimlerinde yapmaya çalışırız ki, her yeri gün yüzüyle
görebilelim, kara kışa maruz kalmayalım sokaklarda. Bu sene yakınen tanık oldum
ki, aslında Şubat ayı Avrupa için bize ezber bozdurabilecek bir ay. Çünkü bu ay
boyunca muhtelif zamanlarda neredeyse her Avrupa şehrinde cıvıl cıvıl bir
karnaval sizleri bekliyor olabilir.
Öncelikle biraz tarihsel bilgiyle başlayalım. Bu
karnavalların tümünün dinsel bir temeli varmış. Karnavallar özellikle Katolik
ve biraz da Doğu Ortodoks mezheplerde yaklaşık altı hafta süren ve Paskalya
Pazarı ile sona eren“Lent „ döneminin hemen öncesinde yapılıyor. Bu 40 günlük dönem, İsa’nin çölde geçirdiği
40 günlük dönemi temsil ediyor ve insanlar bu dönemde parti ya da kutlama yapmıyor;
et, süt, yağ, şeker gibi gıdalardan uzak durmaya çalışıyorlar. Bu 40 günden önce
bütün pahalı gıdaların yok edilmesi gerekiyor. İşte karnavallar da, bu
yiyeceklerin paylaşıldığı ve tüketildiği büyük partiler aslında.
Benim de bulunduğum İsviçre, Almanya ve Avusturya coğrafyasında
karnavalların bir anlamı daha var. Bu dönemde
soğuk ve zalim kış ruhları kovalanıyor, lanetleniyor ve bahar karşılanıyor. Seslisözluk’te
okuduğuma göre de Lent köken olarak İngilizce long (uzun) kelimesiyle ilişkili;
uzayan günler anlamında kullanılıyor.
Ben bu karnavallardan ikisine katıldım. İlki Hollanda’nın
güney bölgelerindeki (Kuzey bölgeler ağırlıklı olarak Protestan olduğundan
burada kutlanmıyor) karnaval. Her şehir biraz daha farklı kutlarmış karnaval dönemini.
Ben Eindhoven ve Maastricht’te bulundum, bana temel olarak aynı geldiler J Bu karnavalı
bir cümleyle özetlemem gerekirse şöyle diyebilirim: Her yaş grubundan (0-1
arası dahil) insanın çok yaratıcı kıyafetlerle şehrin neredeyse bütün sokaklarında
katıldıkları kostümlü açık hava partileri! Düşünün, kostümler arasında yatakta
yatan adam kılığı bile vardı! İnsanın içine işleyen soğuğa rağmen herkesin bu
kadar katılımcı olması hakikaten hayranlık uyandırıyor. İnsanların normal
hayatlarına ara verip ne kadar çılgınlaşabileceklerini, ne kadar çoçuklaşabileceklerini
görmek için bence katılmaya değer. Hollandalılar gerçekten eğlenmeyi biliyor. Eğer
siz de katılmak isterseniz, nacizane tavsiyem çok sıkı giyinmeniz. Benim hiç
tanışmadığım kadar şiddetli bir soğuk vardı. Ve mutlaka bir maske, bir aksesuar
atın valizinize.
Katıldığım ikinci karnaval Basellilerin Fasnacht diye adlandırdıkları,
üç gün boyunca süren bir eğlence. Eindhoven karnavalından hemen bir hafta
sonra, Pazarı Pazartesiye bağlayan gece 4:00’da başlıyor. Şehrin bütün ışıkları
birden söndürülüyor ve dört bir yandan maskeli orkestralar geleneksel pikololarını
çalmaya başlıyor. Eğlencelere böyle start veriliyor ve şehir tam anlamıyla 3 gün
boyunca zıvanadan çıkıyor. Normalde düzenleri ve sakinlikleriyle ünlü İsviçrelileri
böyle bir çılgınlığın içinde görmek gerçekten çok şaşırtıcı. Her yer
konfetilerle dolu. Her köşe başından maskeli adamlar çıkabilir ve sizi şaşırtabilir.
Koca bir festival ruhu içinde yer almak çok eğlenceli.
İki festivale de art arda katılmış biri olarak bunları
karşılaştırmadan edemiyorum. Fasnacht çok güzel bir etkinlik, en azından günlük
hayatın monotonluğundan sıkılmış insanları biraz olsun şaşırtıp hareketlendirdiği
için takdire şayan. Ancak Eindhoven festivalinden en temel farkı, göstericiler haricindeki
insanların karnavala katılımının kısıtlı olması. Eindhoven’dan farklı olarak
sizden farklı kıyafetler giymemeniz, gösteri gruplarının işini zorlaştırmamak için
yola çıkmadan kenarlarda uslu uslu izlemeniz özellikle rica ediliyor. Tabii ki
kenarlarda istediğiniz gibi zıplayıp hoplayıp karnaval boyunca yoldan geçen
kortejlerden koparabildiğiniz kadar anı ve hediye toplayabilirsiniz. Ancak dediğim
gibi Basel daha çok gösteri havasında. Bu durumda benim favorim Eindhoven! İstediğiniz
kadar dağıtabilirsiniz, istediğiniz kadar eğlenebilirsiniz ve emin olabilirsiniz
ki kimse tarafından rahatsız edilmeyeceksiniz.
Bu karnavallar Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde yapılıyor.
Venedik hakkında da güzel şeyler duydum. Belki seneye hedefim Venedik olur, kim
bilir? Size de tavsiyem, bu açık hava partilerinden birini dünya gözüyle görmeniz.
Önceden planlarsanız uçak biletlerini de çok ucuza getirebilir, böylece hem
Avrupa’da bir yeri daha keşfetmiş, hem de koca bir karnaval ruhunu
tadabilirsiniz.
Aşağıya eklediğim İngilizce kaynaklarda biraz daha
ayrıntılı bilgiler var.
Bu da bizim blogcularımızdan Gül’ün kaleminden Fasnacht J
Basel’den sevgilerle.
Konuk Yazar içeriğidir:
İlke Mırık: İsviçre Basel şehrinde yaşar. Yemek yapmayı gezmeyi okumayı keman çalmayı ve şarkı söylemeyi sever. Evlidir ayrıca endüstri mühendisidir.
Twitter: https://twitter.com/ilkemirik
yazı için teşekkürler İlke Mırık
YanıtlaSilbu yaziya yazdigim seylerin bir kismini unutmusum bile :)
YanıtlaSilhahaha nereden geldi aklına bir anda bu yazı ?
SilYazı o yüzden önemli kalıcı oluyor.. Mart 2013. vay be...
Başka yazılar da bekliyoruz efenim ;)