9 Temmuz 2013 tarihinde Sultanahmet Hürrem Kafe'de toplandık. Ramazan ayının ilk günü olması nedeniyle katılımın az olacağını tahmin etmemize rağmen 12 kişiydik. En güzeli de tüm katılanlar Istanbul'lu oyunculardı. ILk defa aramızda hiç yabancı oyuncu yoktu. Aslında Sultanahmet bölgesini seçmemizdeki neden yabancı turistlerin bu noktayı çok kolay bulması ve rahatça buraya gelebilmeleri ama bu sefer sadece Türk oyuncularla toplantımızı yaptık... Daha da güzel oldu :)))
Toplantıya her zamanki gibi ilk Hasan (haoral) ve ben geldik. (Hatta o benden de önce gelmişti.) Hasan abi 4 kişilik masada otururken ben saat 18.45 gibi yanına geldim
-Abi, bügün yüksek katılım olabilir dedim.
Bundan önceki toplantılarımızda katılım sayısını tam olarak tahmin edememiştik. Geleceğim diyenler gelmedi gelemeyebilirim diyenler de gelmişti. Bu sefer 5 ile 10 kişi arasında bir katılım bekliyorduk ama 12 kişi olunca çok sevindik açıkcası.. (ha unutmadan, bu toplantıya da geleceğim dediği halde gelmeyenler oldu) :p
-Abi, bügün yüksek katılım olabilir dedim.
Bundan önceki toplantılarımızda katılım sayısını tam olarak tahmin edememiştik. Geleceğim diyenler gelmedi gelemeyebilirim diyenler de gelmişti. Bu sefer 5 ile 10 kişi arasında bir katılım bekliyorduk ama 12 kişi olunca çok sevindik açıkcası.. (ha unutmadan, bu toplantıya da geleceğim dediği halde gelmeyenler oldu) :p
Neyse konuyu dağıtmadan devam edeyim...
Masamıza 19.10 gibi Arkın ve Arkın'ın arkadaşları geldi. Meslekleri GPS ile ilgili olduğu için geocaching'i hiç oynamasalar bile daha önceden duymuşlardı. Hatta bizim hiç duymadığımız başka bir oyundan da bahsettiler...
Arkın, 2. geocaching toplantımıza katılmıştı katılmıştı. Oğlu ile birlikte Aydos ormanı kutu bulma macerasını anlatırken açıkcası oyunu çok sevdiğini hissettim. Umarım kutu saklamaya ve kutu bulmaya devam eder. (Arkın'ın GPS olmadan sadece araba navigasyon cihazı ile kutu koordinatını bulduğunu duyunca ayakta alkışlanacak bir başarı elde ettiğini söylemeliyim...)
Muhabbet ilerlerken Erhan geldi. Elinde de hazırladığı bir kutu... Erhan'nın özelliği büyük kutu saklamayı ve bulmayı seviyor. Her yiğidin yoğurt yemesi farklı oluyor tabi.. Tek sorun büyük şehir içinde büyük kutu saklamak zor... Kocaman kutusunu yine kendine has etiketi ile süslemiş Erhan..
Bu kutuyu saklayacak bir nokta bulmalı diye konuya girdi... Toplantı sonunda Arkın'nın davet ettiği arkadaşlar, bu kutuyu kendi çalıştıkları mekana yakın bir yere koyabileceklerini söylediler, ama sonra o konu ne oldu valla toplantının sonunda sormayı unuttum... (kısacası o kutu Erhan'da kalmadı! Sanırım kutu şu anda saklanılmak üzere yeni koordinatlarını bekliyor) :D
Bu kutuyu saklayacak bir nokta bulmalı diye konuya girdi... Toplantı sonunda Arkın'nın davet ettiği arkadaşlar, bu kutuyu kendi çalıştıkları mekana yakın bir yere koyabileceklerini söylediler, ama sonra o konu ne oldu valla toplantının sonunda sormayı unuttum... (kısacası o kutu Erhan'da kalmadı! Sanırım kutu şu anda saklanılmak üzere yeni koordinatlarını bekliyor) :D
Daha sonra Danley telefon ederek toplantıya katılanlara selam gönderdi. İşi olduğu için toplantıya katılamayacağını belirtti. Ama bir sonraki toplantıya Dubai'ye gitmeden yapabilirsek (Agustos toplantısı) o zaman katılmak istediğini söyledi.
Fotoğrafta Erhan'nın silindir şeklindeki kutusunu görebilirsiniz..
Fotoğrafta Erhan'nın silindir şeklindeki kutusunu görebilirsiniz..
Daha sonra Taner ve eşi Dilek katıldılar. Taner'in özelliği ulaşması zor olan yerlere kutu saklaması. Offroad ile ilgilendiği için sakladığı kutularda oldukça zor noktalarda... Diyorum ya her yiğidin yoğurt yemesi farklı oluyor... :) Ben hala Taner'in sakladığı kutuları bulamadım..
Daha sonra Sedat telefon açtı. Geliyorum Mert'te yoldaymış sakın bizden önce ayrılmayın dedi telefonda.. Yahu merak etme zaten ayda bir toplanıyoruz hemen kalmayız dedim :)
Saat ilerledikçe Sultanahmet meydanı ve kafelerde dolmaya başlıyordu. Şansımıza Hürrem Kafe'de güne uygun olarak canlı müzik organizasyonu yapmış.. E hal böyle olunca biz de müzikten nasibimizi aldık. Ne alaka derseniz, masamız müzik sistemine çok yakın olduğundan oldukça fazla muzik sesi vardı.
Saat ilerledikçe Sultanahmet meydanı ve kafelerde dolmaya başlıyordu. Şansımıza Hürrem Kafe'de güne uygun olarak canlı müzik organizasyonu yapmış.. E hal böyle olunca biz de müzikten nasibimizi aldık. Ne alaka derseniz, masamız müzik sistemine çok yakın olduğundan oldukça fazla muzik sesi vardı.
Masamızın yerini değiştirdik. Daha sıcak bir ortam sağlamış olduk. (yukarıda ilk fotografta gördüğünüz yere geçtik)
Daha sonra sırası ile Sedat, Mert ve Taner'in enduro grubundan arkadasları Yener ve Nurgül onlar da katıldılar. İlk defa toplantımıza katıldılar ama geocaching'i sevdikleri çok belliydi. Çünkü kutu saklayıp bulmaya başlamışlar bile.. Hasan abi onlara kısa bir yardım seansı yaptı. sanırım kutuları nasıl kaydetilmesi gerektiğini anlattı.
Yeni oyuncuların geocaching ile ilgilendiğini görünce o kadar çok seviniyorum ki zaten bu toplantıların amacı da oyunun gelişmesini sağlamak ve birbirimizi daha yakından tanımak. Eğer sormak istediğimiz sorular varsa direk olarak birbirimize sorup daha hızlı bir şekilde öğrenmemi sağlamak.
Yeni oyuncuların geocaching ile ilgilendiğini görünce o kadar çok seviniyorum ki zaten bu toplantıların amacı da oyunun gelişmesini sağlamak ve birbirimizi daha yakından tanımak. Eğer sormak istediğimiz sorular varsa direk olarak birbirimize sorup daha hızlı bir şekilde öğrenmemi sağlamak.
Genel olarak toplantıda neler konuşuldu biraz da ondan bahsedeyim.
- Geocaching toplantılarında logbook tutulması gerekiyor, o yüzden katılımcılara log defterimizi imzalattık.
- Bir sonraki toplantımızı Ağustos başı Anadolu yakasında yapmaya karar verdik. Katılan 12 kişinin 11'i Anadolu yakasından gelmişti :)))
- Turistler bize toplantımıza katılabilir diye Sultanahmet bölgesini seçmemize rağmen bu sefer hiç turist geocacher gelmedi. Biz ayrıldıktan sonra Hollandalı bir oyuncu gelmiş ve geldiğini kanıtlamak için bir fotograf çekmiş göndermiş ;) Ama kararımız bir sonraki toplantımızı Anadolu yakasında yüksek ihtimal Kadıköy- Moda çay bahçesi bölgesinde yapacağız..
- Toplantılarda daha fazla katılım olması için bir sonraki toplantıya katılacak kişilerden yanlarında en az bir YENİ potansiyel OYUNCU getirmelerini istedik. Bu sayede 10 kişi toplantıya gelecekse potansiyel 10 yeni oyuncu toplantımıza katılacak. Bu getirilecek kişi tamamen katılımcının insiyatifinde olacak( kardeşi, yeğeni kuzeni, amcası babası vs fark etmez dileğini kişiyi getirebilir) Sadece oyunun daha fazla kişiye yayılmasını sağlamak için bu yöntemi denemeye karar verdik.. Bakalım ne kadar etkili olacak göreceğiz.. Gelenlerden 2-3 kişi oyunu oynamaya başlasa bizim için büyük katkı olacak diye düşündük ;)
- Geocaching.com türkçeleştirme operasyonunu sonbaharda başlatacağız. (daha önce web sitesine mail atmıştık bize eylül ayında döneceklerini söylediler) Türkçeleştiği zaman daha fazla ilgi çekeceğini düşündük
- GPS firmaları ile görüşmelerimiz devam edecek, bize geocaching projelerimizde destek olmalarını istedik. Beraber oyunu daha iyi noktalara getirebileceğimizi düşündük.
- Bir sonraki toplantıda gelen tüm katılımcılardan saklanmaya hazır bir kutu getirmelerini isteyebiliriz önerisini konuştuk. Bu sayede içinde logbook, üzerinde geocaching bilgileri olan bir kutu nasıl hazırlanır onu da görmüş olacaklar.
- Oyunun daha hızlı yayılması için lise ve üniversite öğrencilerine yönelmemiz gerektiğini düşündük.
- 13 Temmuz 2013 cumartesi ve tüm Ağustos ayı boyunca bulunacak kutu ve katılınacak geocaching etkinliklerinde SANAL madalyon kazanılacağından bahsettik... Sanal madalyon geocaching.com sitesinde kendi profil sayfanızda giderseniz souvenier bölümünde şu ana kadar kazandığınız sanal madalyonları görebilirsiniz... Örnek:
Bir sonraki toplantımızda görüşmek buluşmak dileği ile.. Lütfen bizi takip etmeye devam edin. Arkadaşlarınıza da bizden bahsetmeyi unutmayın...
Daha fazla bilgi için
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder