Nick Vujicic ismini duymamış olabilirsiniz. Geçen gün şans eseri bir arkadaşımın paylaşımında Nick'in hayatını anlatan internette bir makale ile karşılaştım. Okumaya başladım, okudukça şaşırdım, şaşırdıkça daha fazla araştırdım. Aradıkça videolarını buldum izledim, etrafımdaki çoğu insanı ve insanların kendilerine dert ettikleri saçma sapan sorunları düşünerek üzüldüm ayrıca kendimden de utandım.
Neden mi? Nedeni şimdi söylemeyeyim. Bu yazının devamında Nick Vujicic tanımayanlar için onunla ilgili bir kaç bilgi ve fotoğraf ekleyeceğim.
Lütfen o dert ettiğiniz ve neden hep benim başıma geliyor bu olanlar dediğiniz o mutsuzluk döneminizde bu adamın hikayesini hatırlayın. Aslında hayatın kocaman bir TEST olduğunu unutmadan!
Hayatınıza mutlu olmak için sarılın.
Avustralya'da 1982 yılında dünyaya gelen Sırp asıllı Nick Vujicic, çok ender görülen bir gen bozukluğu sebebiyle uzuvları olmadan dünyaya geldi.
Tetra-amelia sendromu yüzünden kolları ve bacakları olmayan Vujicic, gençlik yıllarında ağır depresyon geçirdi.
Okulda kendisiyle alay edildiği için 8 yaşında intihara teşebbüs etti.
10 yaşında kendini suya atıp boğulmak istedi fakat ailesini sevdiği için bunu gerçekleştirmedi.
Annesi ona bir makale okuttuğunda ise hayatı değişti.
Vujicic’in okuduğu yazı engelleri olan fakat buna rağmen hiç pes etmeyen bir adam hakkındaydı. Bu yazıyı okuduktan sonra Vujicic’in hayata bakış açısı değişti ve engellerini benimsemeye başladı.
Kısa sürede günlük işlerini tek başına yapmayı öğrendi. Vücudunda bulunan iki ayak parmağıyla kalem tutup yazı yazmaya başladı.
Bilgisayar kullanmayı, tenis topuyla oynamayı, davul çalmayı, saçını taramayı ve tıraş olmayı öğrendi.
Yedinci sınıftayken okul birliğine üye oldu. 17’sine geldiğinde ise yaptığı konuşmalarla yüzlerce insana umut aşıladı. Kısa bir süre sonra Life Without Limbs (Uzuvsuz hayat) derneğini kurdu.
21 yaşında çift anadal yapan Vujicic, kitap yazdı ve konuşmalarını DVD formatında piyasaya sürdü. Kitapları satış rekorları kırdı.
Kısa filmlerde ve belgesellerde rol alan Vujicic, California’ya taşındı.
25 ülkede konferanslara katılan mucize adam 29 yaşına geldiğinde 3 milyonu aşkın insana hayatın öneminden bahsetti.
Konuşmalarında pes etmemek gerektiğinden bahseden Vujicic, umut ve pozitif düşüncenin hayata tutunmak için çok önemli olduğunu vurguladı.
Kanae Miyahara ile nişanlanan Vujicic, hayatının aşkı ile evlendi.
Şimdi Kanae Miyahara evli ve bir çocuğu var.
Ve hayata küsmediği ve pes etmediği için şu anda '' BEN MUTLUYUM ve HAYATI YAŞAMAYI SEVİYORUM'' diyebiliyor.
Bu da türkçe altyazılı, okulda öğrencilere yaptığı bir konuşmanın videosu
Bu arada bu yazıyı yazıp yazmamak konusunda başta tereddütlerim vardı. Fakat bana gönderilen bazı mail'ler bana Nick'in hayatını daha fazla insanın görmesi gerektiğini düşündürdü. Bu bahsettiğim maillerin ortak özelliği kişilerin kendilerini yetersiz ve mutsuz görmesi ile ilgili.
Bulunduğu ortamı, Istanbul'da olmayışını, benim hayatımın ne kadar güzel ve eğlenceli olduğu ama onların hayatının ne kadar zorluklar ve mutsuzluklar içinde olduğu ile ilgili maillerdi. Oysa hayata sarılmak pes etmemek ve hep denemek önemli olan. Bazen bende kendimi kaptırıp kendimi başkaları ile kıyaslıyorum ve moralimi bozuyorum.
İşte o zamanlar Nick gibi veya Türkiye'de Ayça gibi güzel örnekleri hatırlayıp bizim de pozitif olmamız gerektiğini düşünüyorum.
Bulunduğu ortamı, Istanbul'da olmayışını, benim hayatımın ne kadar güzel ve eğlenceli olduğu ama onların hayatının ne kadar zorluklar ve mutsuzluklar içinde olduğu ile ilgili maillerdi. Oysa hayata sarılmak pes etmemek ve hep denemek önemli olan. Bazen bende kendimi kaptırıp kendimi başkaları ile kıyaslıyorum ve moralimi bozuyorum.
İşte o zamanlar Nick gibi veya Türkiye'de Ayça gibi güzel örnekleri hatırlayıp bizim de pozitif olmamız gerektiğini düşünüyorum.
Aslında hepimizin hayatımızın kocaman bir test olduğunu lütfen unutmayalım...
Bu arada eğer Nick Vujicic' i merak edip kendinizi burada bulduysanız lütfen daha sonra tekrar gelin ve OMA Etkinlikler Dünyası blogunu takip edin ;)
oouuucch o kadar üstüme alındım ki, bu yazıyı :)) hele o aldığınız maillerden birisi de bana ait olunca :)) mükemmel bir yazı olmuş, harika..
YanıtlaSilbeğenmene sevindim. Hayatın kocaman bir TEST olduğunu bize kanıtlayan bir adam bence. Pozitif olmamız gerektiğine inandırıyor..
Silevet "test" olduğunu bilmek çok önemli, istikrarlı bir pozitif yaklaşımım olsun çok isterdim, Allahın bana bir şekilde, yaşattığı küçük büyük güzel her şeyi, not etmeye başladım, unutmamak ve nankörlük etmemek için...:)
YanıtlaSilher şey pozitif giderken test diye düşünmek kolay.. Esas zor olan her şey zor giderken bunun bir test olduğunu dşünebilmek bence..
Silbenim yöntemim, herşeyin pozitif gittiğini göstermeye çalışmak kendime :) all is well :)) yöntemim, iyi fikir, zira, zorlukların sıkıntısı, güzelliklerin gözden kaçmasına yol açıyor, kuru ile beraber yaş ta yanıyor...
YanıtlaSilaslında hayat sandığımız kadar uzun değil... esas önemli olan yaşanılan süreyi iyi kullanabilmek
Sil