Uzun seneler
tekstilde çalışmış bir kimya mühendisiyim.
10 senemi (Yünsa Altınyıldız gibi) tekstil endüstrisine verdikten sonra
kendi aksesuar markamı yaratmak için 5 senedir kendi hayallerimin peşinde
koşan biriyim.
Kendi Hayallerinin Peşinde gitmeye nasıl başladın?
Aslında biraz tesadüfler silsilesi sayesinde başladı.O zaman çalıştığım
şirkette işler azaldığı için daha fazla vaktimiz kaldı ben de o zamana kadar
biriktirdigim bi takım malzemelerden ürün yapma arayışları içerisine girdim.Tam
bu sırada bi cafede yemek yerken Bilgi Ünivesitesi'nin bir broşürüyle
karşılaştım.Tasarım Kültürü ve Yönetimi Programıydı adı ve başvuru tarihi
geçmişti arkadaşım arasana belki alırlar dedi.Aradım ve mülakatta kurmak
istediğim, ismi sonradan konacak ,kadın aksesuar markamı anlatmaya basladım ve
kabul edildim.Sonra Program ilerledikçe programdaki pek çok arkadaşım isim
anneliğinden tutun ,logo çizimi ,marka tesciline kadar süren süreçte bu
projenin bir parçası oldu.Üzerimdeki hakları büyüktür
Aksesuar Markamı
reel olarak başlangıç tarihi aslında bu
programla birlikte oldu. Ama şu anda bildiğim kadarı ile Bilgi Üniversite'sinda
mezun olduğum program artık verilmiyor.
Markanın ismi BUGGA nereden geliyor?
Aslında çocukluk
ismim MUGA'yı kullanmak istiyordum. Ama bir Alman tekstil firması Muga'yı
kullandığı için marka hakkını alamadım,
başta çok üzülmüştüm. Tam o arada bir arkadaşım logo çalışması yapıyordu
ve Muga'nın M harfini yan yatırarak çizmişti ve okunuş olarak Buga ismi ortaya
çıktı. Muga ile Buga çok benzer olduğu için BUGGA ismi ortaya çıktı.
Tüm bu çalışmalar bi yandan sürerken bir yandan da ürün geliştirme devam
ediyordu ve ben her yeni ürün tasarlamaya başladıgımda sanki meditasyon yaparcasına kendi ruhumun
yenilendiğini hissediyordum Sonuçta:
BUGGA - Ruhunu yenile isim ve
sloganı 2007senesinde yaptıgım tozluk ve kemerlerin Nisantasında bir butikte
satılmaya başlamasıyla ortaya çıkmış
oldu her geçen gün de yeni ürünleri bünyesine katarak gelişmeye devam ediyor
İlk ürünün neydi ve ne zaman yaptın?
İlk ürünüm uzun yıllar içinde çalıştığım
sektörden edindiğim yünlü kumaşları kullanarak yaptığım tozluklardı.Daha sonra
kemer ve keçeden broşlar yapmaya başladım.Hatta okul bitiminde Design Week te
okulun tanıtımı içi keçeden anahtarlık ve hocalarıma özel broşlar yapmıştım.Ben
Bugga'yı düşünürken aksesuar içinde en büyük kalemin ayakkabı olmasını
istemiştim.İtiraf etmeliyim ayakkabı takıntım vardı ve istediğim gibi ayakkabı
bulmakta zorlanıyordum.Bir kadını ayakkabıdan vurursam diğer ürünlerimi de
satabileceğimi düşünüyordum
Peki Ayakkabı yapmak kolay mı? Herkes kendi ayakkabısını yapabilir mi?
Bilgideki program bitmişti ben hala yünlü kumas sektöründe çalısıyordum ama içimde Buggayı yapmak için dayanılmaz bir iştek duyuyordum.Bir atölye ile ilk ayakkabı denemelerimi yapmıştım ama çoğu fiyaskoydu.Ayakkabıda öğrenilecek çok dinamik vardı
Bende bunu öğrenmek
için Bilgi programından sonra KOSGEB'in ayakkabıcılık kursuna gittim. Ayakkabı yapım sürecinin öle kolay
bir iş olmadığını 2 hafta sürede görmüş
oldum. Ayakkabı yapmak tasarlamak için ufak
da olsa bir atölyeyle birebir çalışmak gerekiyordu.Kalıp çıkarmak astar çıkarmak
uzun meşakkatli işlerdi ama benim bu kadar uzun seneler bekleyecek vaktim
yoktu.Onun yerine kalıpları oturmuş iki atölyeyle rahat birkac kalıp üstünden
benim verdigim malzemeler ve süslemelerle bir minik koleksiyon hazırladık
Limango Markafoni internet satışı öncesi
2007 2008 senesinde neredeyse bir minik dükkanı dolduracak ayakkabı
yaptırmıştım amacım onları online satmaktı ama ne yazikki bütün süreçte
üretimden gelen tarafım ağır bastığı için ne online ne de offline da beni
kurtaracak sağlam satış kanalları yaratamadım. Limango ve Markafoni daha henüz
ortada yoktu. Kısacası yaptığım ayakkabıların çoğu elimde kaldı
Bu dönemde marka
tescili ve logom yapıldı. Bu arada
Nişanta'şındaki mağazasında yaptığım ürünler beğenildi ve satışa devam
edildi.Nişanta'şındaki mağazasının başka
tanıdıkları sayesinde ürünlerim başka mağazalarda da satılmaya başlandı. Benim ürünlerimin satıldığı mağazalarda
yurtdışından gelen ürünler mevcuttu. Beni heyecanlandıran yurtiçinde yapılan
ürünlerin de satılabildiğini gördüm.
Bu arada HomeOffice
gibi çalışıyordum. Ürettiğim ürünleri arkadaşlarım çay kahve içmeye bana
geldiklerinde satın alıyorlardı. 2009
yılından itibaren Galata Tasarım Festivali ,Bebek Şenliği gibi tasarım
organizasyonlarında stand açmaya başladım.Birebir müşteri temasına o yıllarda
başladım.Bugun bile beni bu işe devam etmemi sağlayan müşterimin ürünümü ilk
gördüğünde yüzünde beliren tebessümdür.
Gördüğüm kadarı ile yaptığın ürünler genelde hep el emeği, özel ürünler. Kullandığın malzemeleri nasıl seçiyorsun?
Kullandığım
malzemelere göre ürün yelpazem şekillendi diyebilirim. Tekstil sektöründe kumaş
işinde çalıştığımdan atık kumaşları tekrardan kullanmak istemiştim. Zaten ilk
aksesuarım tozluk oldu. Güzel atık kumaşlardan Tozluk yaptım. Daha sonra
ayakkabı deneyince atık kalan deriden küçük anahtarlık ve broşlar yaptım. Fakat
deriyi düzgün işleyemiyordum çocukluk arkadasım Zeckie bana onun pleksi kesim atölyesini denememi
önerdi.Pleksi kesim makinasıyla karşılastığım an aşk yaşadım .Pleksinin
en güzel tarafı dizayn ve üretim süreci oldukça hızlı. İstediğim ürünleri hızlı
bir şekilde üretebiliyorum.
Şimdi pleksiden
kendi dizaynım ürünler yapıyorum. Pleksiye gelene kadar kumaş, deri, örgüden
kendi dizaynlarımı başkalarına ve diğer atölyelere yaptırdım.
Özel üretim özel ürünler yapıyorsun
Şu anda ürünlerin nerelerde satılıyor?
Şaşkınbakkal'da
Kukla diye bir dükkan var orada satılıyor, Kadıköy'de kendi mağazam BUGGA'da
satılıyor. Bunun dışında ayrıca internetten satılıyor.
Ne zaman internetten satış başladı?
Aslında ilk
başlarken sadece internet üzerinden satış düşünüyordum. Bu sayede dükkan
maliyetlerinden kurtulacaktım. Kendi web sitemin Satış sitesi olması zaman
aldı. Bende var olan satış sitelerini kullanmaya başladım. Yabancı siteler. ETSY'i kullanmaya başladım.
2007 senesinde denemeye başladım. Genelde ben satın alıyordum ama 2009
senesinde asıl satış başladı. Fotoğrafları açıklamaları hepsini düzgün
kullanmam 2009 senesini buldu. Türkiye'de ise gittigidiyor.com'u kullandım
Türklerden daha çok yabancı sitelerde yabancılara satış yapabildim.
O zaman Türkiye dışında satış yapıyorsun?
Evet yüzde 80
yabancıysa yüzde 20 Türk müşteriye online satış yapabiliyorum. Ama gönderi
ücretleri kargo paraları fazla geliyor. Türkiye'nin yerini bilmeyen kişilere ürünlerimi
satmaya çalışıyorum. Kargo ücretleri fazla olunca veya kargo ulaşması geç
kalınca Türkiye neredeymiş diye sorgulamaya başlıyorlar. Türkiye içi satışlarda
kargo şirketleri çok hızlı çalışıyor. Ama yurtdışı satışlarında zaman ve
maliyet problemi var.
Fiziksel mağazan da var ama sanal satış daha iyi sanırım?
Evet, beni farklı
espri anlayışı olan benim ürünlerimi anlayabilen kişiler seviyorlar. Yani benim
ürünlerimi sevenler var :) Türkiye'de stand açıp da sıcak satış yaptığım
zamanlarda bire bir müşterilerle de ilişki kurduğum oldu. Bazı müşterilerin
ürünleri hiç sevmediğini bazılarının da hemen bağlandığını görebiliyordum. İşte
işin keyifli tarafı o yüzlerindeki mutluluk ifadesini görmek. Reel mağazanın en
güzel tarafı o, insan ürünlerini beğenen müşteri ile bire bir muhattap
olabiliyor. Sanal satışta bu bağlantı yok. Ama baktığın zaman gerek sanal gerek
reel önemli olan satış yapabilmek.
Ama şunu
eklemeliyim Dükkan sayesinde benim kendi ürünüm dışında kendi beğendiğim başka
tasarımcıların ürünlerini de sergileme şansım oluyor. Bu sayede kendi ürünüm
olmasa bile benim beğendiklerimi de müşteriler görmüş oluyorlar. Yani benim zor olan beğeni standartımı geçen
bir ürün bulursam satılabileceğine inanırsam o ürünü dükkanımda müşterilere
kendi beğendiklerim olarak sunuyorum.
Gelecek Planı?
Burada samimi
atölyeler oluşturmak. Atölyeye katılacak müşterilere buradaki malzemelerden
kendi yapacağı ürünü oluşturmak.
Yani Atölyenin amacını
ikiye ayırabiliriz. 1) Kendi ürününü kendisinin yapmasını sağlamak (yani
müsteri istediği ürünü bize anlatacak, bize yaptıracak) 2) Kendi ürününü
yaratıcı el işi atölyesinde kendi yapacak. (biz nasıl yapabileceğini küçük bir
eğitimle öğreteceğiz)
Peki kişiler daha önceden yaptıkları kendi tasarımı olan ürünleri sana getirebiliyorlar mı?
Evet getirebilirler
ama ancak buradaki kritik durum benim
ürünlerimle uyuşabilir ürünler olması Burası benim hayal dünyamın bir
yeri ve ben burada istediğim ürünlerin olmasını istiyorum. Burada
sergileyeceğim ürüne inanmam gerekiyor, ürüne inanırsam, satın alıp
gösterebilirim veya konsinye olarak da ürünleri dükkanıma koyabilirim.
Bir sonraki
söyleşimizde dükkan açmak konusunu işleyeceğiz. Bize BUGGA hakkında verdiğiniz
bilgiler için teşekkür ederiz
Ben teşekkür
ederim, (Haluk Bilginer'in Moda'da Oyun Atölyesi Tiyatro Salonu'nu bilenler vardır. Bugga tiyatronun karşı çaprazında) Kadıköy'e gelen herkesi dükkanıma beklerim.
Bu arada OMActivities Blog okuyucularına yılbaşı öncesi küçük bir hediye vermek istiyorum. Umarım okuyucular yılbaşı öncesi hediye sponsorluğumuzdan memnun kalır ve hediyelerini almak için dükkana uğrarlar ;)
Bu arada OMActivities Blog okuyucularına yılbaşı öncesi küçük bir hediye vermek istiyorum. Umarım okuyucular yılbaşı öncesi hediye sponsorluğumuzdan memnun kalır ve hediyelerini almak için dükkana uğrarlar ;)
YILBAŞI ÇEKİLİŞİ SPONSORUMUZ olmak isteyen BUGGA Design'a ve Müge hanıma çok teşekkür ederim. Çekilişe katılmak için katılım şartlarını en kısa sürede yayınlayacağım. Siz bu arada Kadıköy'e giderseniz Bugga Dükkan'a uğramayı unutmayın ve OMActivities'den selamımızı iletin ;)
BUGGA SPONSOR BLOG ÇEKİLİŞİ
sevgiler...
BUGGA SPONSOR BLOG ÇEKİLİŞİ
sevgiler...
Güzel bir yazı olmuş. Küçük bir girişimcinin yaşadıkları... Hayallerine kavuşmuş, darısı bizlerin başına. :)
YanıtlaSiltüm girişimcilerin denemekten bıkmamaları gerektiğini bir kez daha gördüm... ;)
SilBugga sponsor olursa çekilişe katılır mısınız?
SilEvet güzel bir hikaye, darısı hepimize:)
YanıtlaSilkadıköy'e geliyorsanız Bugga dükkana uğrayın, uğrarsınız di mi? ;)
SilMerhabalar ben Lise öğrencisiyim. Topuklu ayakkabı çizimlerim var. İnstagram da plaisirchausures adlı sayfamda paylaşıyorum. İmzasında furkan yazanları ben T yazanları arkadaşım çiziyor. Başlarda çizdiklerim pek iyi değil. Ancak son tasarımlarımı görünce eminim siz de beğeneceksiniz. Lütfen bakıp benle iletişime geçer misiniz? Hiç bir ücret talep etmiyorum. Tek isteğim ayakkabılarımın üretildiğini görmek. Teşekkürler.
YanıtlaSil