Bursa Uludağ dendiğinde aklınıza neler geliyor? Kayak turizmi, karla kaplı tepeler, bembeyaz bir manzara, değil mi? Halbuki Uludağ bahar aylarında da, özellikle sonbaharda çok güzel. Kekik kokulu yaylaları, tertemiz havası ve kaynak sularıyla adeta cennetten bir köşe.
Kar düşmeden önce en kısa zamanda Uludağ’a gitme isteği uyandıran bir çalışmayla karşılaştım geçtiğimiz günlerde. Damla Su’nun ünlü neyzen Mercan Dede ile gerçekleştirdiği bir proje buna vesile oldu. Ayrıca bu çalışma sayesinde Damla Su’nun Bursa Uludağ’da da bir kaynağı olduğunu öğrendim. Çalışmadan biraz bahsetmek gerekirse, Damla Su, Mercan Dede’yi Uludağ’daki kaynağına götürmüş. Yol boyunca Uludağ’ın doğal güzellikleri sanatçıya ilham olmuş. Yolculukta ve kaynakta doğanın seslerini toplamış ve kaydetmiş. Ardından bu sesleri bir türkünün düzenlenmesinde kullanmış ve yepyeni bir eser ortaya çıkarmış.
İşte ben de geçenlerde bu türkünün klibini ve hikayesini izledim. Türküye ayrı hayran oldum, Uludağ’ın güzelliklerine ayrı. Resmen orada olmak istedim! Hem türkü hem de o eşsiz görüntüler beni bir parça da olsa şehirden uzaklaştırdı, sanki aldı doğanın kalbine götürdü. Ama yetmedi, en kısa zamanda ben de gideceğim Uludağ’a. Kimbilir, belki ben de çektiğim fotoğraflarla bir film yaparım :)
Damla Su ile Mercan Dede’nin ortak projesi olan eseri aşağıda sizlerle paylaşıyorum. Mutlaka dinleyin, siz de Uludağ’a bir yolculuk yapın. Burada bir parantez açayım, eseri gözlerinizi kapatıp dinlerseniz, Uludağ’ın o mis kokusunun burnunuza kadar geldiğini hissedebilirsiniz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder