Bugün araba ile IKEA'ya gitmeye karar verdik. Bizim eve mesafesi 50 dakika gözüküyordu. Gidince IKEA otoparkına arabayı park etmek için tabii ki giriş kapısına yakın bir yer aradım.
Ama o da nedir?
-Elektrikli araç otopark alanı
-Hybrid araç otopark alanı
-Çocuklu aile otopark alanı
-Engelli otopark alanı
Yahu bu kadar alan olunca ülkede... Her yeri geniş otopark alanı ile doldurmuş arkadaşlar.
Paralel park şehir içinde yapmak zorunda kalıyorsunuz ama oralarda da aslında geniş otopark alanları var. Yani siz paralel park bilmeden uzun süre burada Halifax şehrinde ve çevresinde araba sürebiliyorsunuz.
Açıkcası Park yerlerinde bu kadar farklı alan ayrılması benim hoşuma gitmedi. Yani bu pozitif ayrımcılığın sonu yok ki... Şişmanlara park alanı, yaşlılara park alanı, köpeklilere park alanı, etek giyenlere, gaylere vs vs... Uzar bu liste...
Ha pozitif ayrımcılık sizinle ilgili olunca ''hoşunuza gider mi?'' diye bana sorsanız, evet bana yapılsa gider açıkcası ama bence herkes ayrımcılık yapmadan güzelce duyarlı bir şekilde yaşayabilse daha harika olurdu...
Peki, IKEA'nın içi nasıl mı?
Aynısının tıpkısı. Verilen yemekler de aynı neredeyse. Yahu zincir mağazalara girdiğiniz zaman sanki kendi ülkenizde gibi hissediyorsunuz anlık da olsa... Ama büyük fark var tabi. Pazar günü IKEA İstanbul'da nasıl olur? Salı pazarı gibi di mi? Burada ise bomboş... İnsan yok arkadaş bu Kanada'da tenha memleket...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder